Birinci cilt çıktıktan sonra birçok kişiden şunu dinledim: “Eğer şimdiye kadar yazdıkların ve de bilhassa bundan sonra yazacakların doğru dürüst anlaşılabilsin istiyorsan, bir bilim olarak spiritüalizmin günümüzde ulaştığı, zorladığı sınırlara uygun şekilde, spritüel bilgileri, hiç olmazsa özet olarak, ilgilenenlere sunmak mecburiyetindesin.” Bu kitapta bunu yapmaya çalıştım. Ne kadar başarılı olabildiğimi eleştiriler belirleyecekler.
Bu kitabı okurken korkuya kapılanlar, dini duygularının rencide olduğunu düşünenler, ayrım yaptığımı ve kendilerini bir şeylere inandırmaya çalıştığımı sananlar henüz bu bilgileri almaya hazır değillerdir. Lütfen bu kitabı okumasınlar Hazır olmayana verilen, başa çıkamayacağı bilgi, onda ruhsal travmaya sebep olabildiği gibi bu bilgiyi almaya henüz hazır olmayana verdiği için de verene, yani bana, vebal (karma) yükler. Çünkü “bilgi vermek” bir “tesir uygulama” tarzıdır. Tesiri uygulayan, sorumluluğunu yüklenmek mecburiyetindedir. Bu nedenle hiçbir zaman şunu unutmamak gerektir: “Sadece yaptıklarımızdan değil, söyleyip, düşündüklerimizden bile sorulacağız”... |